Arkeolojik yüzey çalışmaları
Uşaklı Höyük sit alanında üç yıl boyunca yürütülen arkeolojik yüzey çalışmaları kapsamında, başta seramik olmak üzere kayda değer bir malzeme repertuvarı elde edilmiş; söz konusu malzemeler ışığında, vadideki yerleşim tarihi genel hatlarıyla belirlenmiştir.
Arkeolojik yüzey çalışmaları, Kerkenes Dağı’nın kuzeyinde yer alan ve Eğri Öz deresinin yukarı yatağı boyunca uzanan arazideki en geniş sit alanı olan Uşaklı Höyük üzerinde yoğunlaşmıştır. Keşif nitelikli çalışmaları takiben, terasın bazı bölümlerinin gerek yüzeyindeki malzeme yoğunluğu gerekse üç yıllık arkeolojik kampanya süresi boyunca yürütülen jeomanyetik taramaların önemli mimari yapılar, duvarlar ve büyük binaların varlığını tespit edişi açısından hayli umut vaat edici nitelikteki olması nedeniyle, toplama çalışmalarının burada yoğunlaştırılmasına karar verilmiştir.
Özellikle ana topoğrafik birimlere ilişkin sistematik malzeme toplama çalışmaları sayesinde, farklı kategorideki buluntuların dağılım haritaları meydana getirilmiştir. Başta seramik olmak üzere, buna ek olarak örneğin kiremit gibi diğer buluntuların da sınıf ve tiplerine göre ayrılma düzenleri, genel hatlarıyla aynı döneme tarihlendirilebilen malzemelerin üzerinde yoğunlaştığı alanların ve bunu takiben sit alanı dahilindeki farklı yerleşim evrelerinin oluşumu ve gelişiminin önceden tespit edilmesi konusunda etkin ve yararlı olmuştur.
Yoğunlaştırılmış toplama çalışmaları, terasın tepesinde yer alan 20x20 metre boyutlarındaki 39 plankare ile; 27’si terasın, 32’si ise tümseğin yamacı boyunca uzanan, genel olarak ikizkenar yamuk şeklinde, değişken boyutlarda ve hem zeminin morfolojisi hem de ekili alanların sınırları ile uyum içerisindeki toplam 59 birimi kapsamaktadır. Her bir birim dahilinde yer alan tüm yüzey artefaktları (seramik parçaları, işlenmiş taşlar, kiremitler, pişmiş tuğlalar, tamamen yanmış, hatta bazı durumlar neredeyse erimiş kalıntılar) toplanmış ve haritaya yerleştirilerek işaretlenmiştir.
Yüzey araştırmaları, alandaki yerleşim evresinin M.Ö. III milenyuma (ve eldeki veriler yetersiz olmakla birlikte, muhtemelen Geç Bakır Taş Çağı’nın sonlarına), oldukça yoğun bir şekilde M.Ö. II. milenyuma, Demir Çağı’na ve sonraki dönemlere tarihlendirilebileceğini doğrulamıştır.
5 km yarıçaplı bir daire içerisinde ekili alanlar, çayırlar, yaylalar ve Uşaklı çevresindeki ufak dere yataklarını kapsayan geniş çaplı araştırmalar sonucunda, M.Ö III. ile M.Ö I. milenyum arasında kalan döneme ait uydu nitelikli yerleşim birimlerinin varlığına dair az ve yetersiz nitelikte bilgiye erişilmiştir. Araştırılan alan dahilinde, 19 arkeolojik sit alanı tespit edilmiştir. Vadideki yerleşim tarihinin canlandırımı bağlamında, Uşaklı’dan sırasıyla güneybatı ve kuzeybatı yönünde birkaç kilometre uzaklıkta yer alan 3 ve 9 numaralı sitler, yalnızca barındırdıkları arkeolojik depozitlerin içeriği değil, aynı zamanda Uşaklı’da toplanan malzemelerin daha kısıtlı olarak gün ışığına çıkardığı bir evreyi belgelemeleri açısından önem taşımakta ve ilgi çekmektedir. 3 no’lu sit, Taşlık Köyü’nün bulunduğu dar boğaza hâkim olan doğal tepenin üzerinde yer alan hafif bir tümsekten oluşmaktadır. Yüzeyde ele geçirilen bol sayıda malzemeyi, ana hatlarıyla Geç Bakır Taş Çağı ve Erken Tunç Çağı’na tarihlendirmek mümkündür. ) Aşağı Karakaya Köy’ün doğusundaki doğal bir yaylanın tepesinde yer alan 9 no’lu sit alanı ise, alan içerisinde geniş bir yayılım sergileyen bol sayıdaki Geç Roma/Bizans dönemlerine ait seramik parçası barındırmaktadır.